Almost Human, 35 yıl sonrasında geçen aksiyon dolu bir polis dramasıdır; bu dünyada polis memurları, son derece gelişmiş insan benzeri androidlerle ortaklık kurmaktadır. Yıl 2048. John Kennex ile tanışın; polis departmanına karşı gerçekleştirilen en yıkıcı saldırılardan birini hayatta kalarak atlatan bir dedektif. 17 aylık bir komadan uyandıktan sonra pek bir şey hatırlayamıyor - tek hatırladığı, partnerinin öldüğü; saldırıdan sonra kız arkadaşı Anna Moore'un onu terk ettiği; ve bir bacağını kaybettiği ve şimdi son derece sofistike bir sentetik uzuvla donatıldığı. Depresyon, zihinsel atrofiler, travma kaynaklı obsesif-kompulsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu ve "sentetik vücut parçasını psikolojik olarak reddetme" ile mücadele eden John, uzun zamandır dostu olan Kaptan Sandra Maldonado'nun isteği üzerine işe geri dönüyor. Yasa gereği, her polis memuru bir robotla ortaklık kurmak zorunda. Ve androidlere karşı duyduğu tutkulu nefretine rağmen, John, savaşmaya hazır bir MX-43 ile eşleştiriliyor. Ancak robot onun hakkında suçlayıcı bilgiler keşfettikten sonra ortaklığını aniden sona erdiriyor. Bunun üzerine teknisyen Rudy Lom, John'u beklenmedik duygusal tepkilere sahip, üretimi durdurulmuş bir android olan Dorian ile tanıştırıyor. Bu tür tepkiler kusur olarak değerlendirilse de, John'un Dorian ile en çok ilişki kurduğu yer tam da bu "kusurlar". Sonuçta, John artık yarı makine ve Dorian da yarı insan. John ve Dorian'ın birbirlerini anlama şekli sadece onları tamamlamakla kalmıyor, aynı zamanda bağlarını da güçlendiriyor. Yeni partneriyle çalışmaya alışırken, John ayrıca hevesli ve biraz hayranlık duyan Dedektif Valerie Stahl ve John'u sıcak bir şekilde karşılamayan güvensiz Dedektif Richard Paul gibi yeni meslektaşlarıyla da geçinmeyi öğrenmek zorunda. Almost Human, John ve Dorian'ın bu futuristik ortamda suçla mücadelesini ve John'un saldırısıyla