Otuzlu yaşlarının ortasında, sonsuza dek süreceğini sandığı bir ilişkinin yıkımıyla sarsılan ve tanıdığı herkesi yavaş yavaş uzaklaştıran New Yorklu bir işkolik olan Jessica. New York'un her köşesi kendi kötü davranışlarının bir hikayesini anlatırken, tek çözüm Londra'da bir iş bulmak olur, burada Bronte kardeşler gibi münzevi bir hayat yaşamayı planlar. Ancak kırmızı bayrakların vücut bulmuş hali Felix ile tanıştığında, sorunları çözmekten çok yaratsa da, sıra dışı bağlarını görmezden gelmenin imkansız olduğunu fark eder. Şimdi kendilerine sormaları gerekir: Amerikalılar ve İngilizler gerçekten aynı dili mi konuşuyor?