Eliza Dooley'nin 263.000 takipçisi var ve bu takipçiler her gönderisini, tweet'ini ve selfie'sini dört gözle bekliyor. Ancak bir yalnız gün, Eliza bir aydınlanma yaşıyor: arkadaşlık, sanal arkadaşlıkla aynı şey değil. Kendine odaklanmış imajını 'yeniden markalaştırması' için pazarlama gurusu Henry'den yardım istiyor ve gerçek dünyada insanlarla nasıl bağlantı kuracağını öğrenmek istiyor. My Fair Lady'den esinlenerek hazırlanan Selfie, Eliza ve Henry'nin modern mücadelelerini keşfediyor; Henry, Eliza'ya çevrimdışı bir hayat sürmeyi öğretmeye çalışırken, Eliza bunu 'beğenip beğenmemek' zorunda kalıyor.