Zamanında Mark Twain, yeryüzündeki en komik adam olarak kabul ediliyordu. Ancak aynı zamanda insan doğasının acımasız bir eleştirmeniydi, mizahını ikiyüzlülüğe, açgözlülüğe ve ırkçılığa saldırmak için kullanıyordu. Bu dizide Ken Burns, aynı zamanda Amerikan tarihinin en büyük yazarlarından biri olan bu adamın aydınlatıcı bir portresini çizdi. Mark Twain, yazarın olağanüstü hayatının – coşkulu maceralarla, muazzam başarılarla ve ezici yenilgilerle, komik komedilerle ve neredeyse dayanılmaz trajedilerle dolu hikayesini anlatıyor. Sonunda film, Twain'in bir ölçüde haklı olarak "Ben Amerikalı değilim, Ben Amerikan'ım" diyebildiğini görmemize yardımcı oluyor.