Kaos içindeki bir metropol. Ekonomiden kültüre, siyasetten yeraltı dünyasına kadar her şey köklü bir değişimin pençesinde. Spekülasyon ve enflasyon, henüz genç olan Weimar Cumhuriyeti'nin temellerini şimdiden kemiriyor. Artan yoksulluk ve işsizlik, şehrin gece hayatının aşırılıkları ve zevk düşkünlüğü ile taşan yaratıcı enerjisiyle keskin bir tezat oluşturuyor. Köln'den genç bir polis müfettişi olan Gereon Rath, bir suç dosyasını çözmek üzere Berlin'e nakledilir – Berlin Mafyası tarafından yönetilen bir porno çetesi. İlk bakışta basit bir şantaj davası gibi görünen şey, kısa sürede hem Gereon'un hem de en yakın çalışma arkadaşlarının hayatlarını sonsuza dek değiştirecek bir skandal olarak ortaya çıkar. Daktilograf Charlotte Ritter ve ortağı Bruno Wolter ile birlikte Rath, yolsuzluk, uyuşturucu ticareti ve silah kaçakçılığından oluşan karmaşık bir ağla yüzleşir; bu durum onu sadakat ile gerçeği ortaya çıkarma arasında bir seçim yapmaya zorlayarak varoluşsal bir çatışmaya sürükler. Ve biz de şu soruyu sormadan edemiyoruz: Bu hikayede kim dost, kim düşman? 1 Mayıs gösterileri ve yükselen Nasyonal Sosyalizm'in körüklediği siyasi huzursuzlukla birlikte, Berlin polis karakolu ve demokrasi ile anayasal devletin merkezi olan "Kızıl Kale" gibi bir kurum bile, günleri sayılı bir demokrasinin erime potası haline gelmektedir.